Nereye Doğru'da Cengiz Aktar, Trump'ın Gazze'ye el koyma planlarından, AİHM’ye 2024'te yapılan şikâyetlerin yaklaşık üçte birinin Türkiye aleyhine olduğundan, Lahey Grubunun Filistin’i desteklemesinden ve Britanya’nın Avrupa Birliği'ne geri dönme ihtimali üzerine konuşuyor.
Nereye Doğru'ya Donald Trump'ın Gazze'ye el koyma planlarıyla başlayan Cengiz Aktar, “Trump'tan bahsederken bu hafta diyemiyoruz; bugün veya bu saat - çünkü her dakika bir şey oluyor. Gazze'de yaşamını sürdüren insanların bölgeden çıkartılıp bölgeye el konması üzerine konuşan Trump'a, Mısır ve Ürdün'den eğer böyle bir harekete kalkışırsa savaşa gidilebileceği cevabı geldi. Bu, bütün bölgeyi saracak, kapsayacak bir infilak yaratacaktır," derken, Özdeş Özbay, Netanyahu ve Trump'ın zamanında Orta Doğu haritasını yeniden çizme söylemlerini hatırlattı. Aktar da, "Harita üzerinde ilkokul çocukları gibi oyun oynuyorlar," dedikten sonra, gerçekten bir savaş riskinin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Ürdün ve Filistin Devlet Başkanlarının danışmanı tarafından ortak yazılan mektupta Trump’a, Gazze üzerinde böyle bir yer değişikliğini kabul etmeyeceklerini beyan edilirken, Türkiye ve Suriye’nin de bu fikre karşı çıktığı belirten Aktar, “Dört yıl boyunca bu böyle devam edecek; zır deliliklerin sonu gelmeyecek,” yorumunu yaptı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Türkiye bağlantısı gündemine geçen Cengiz Aktar, “AİHM, gayri demokratik ülkeleri demokratikleşmeleri için akdedilmedi, demokrasiyle işleyen ülkelerdeki küçük sapmaları düzeltmek için düşünülmüştü. AİHM’ye 2024 yapılan şikâyetlerin yaklaşık üçte birinin Türkiye aleyhine olduğunu belirtildi. 2023’te üye ülkeler arası şikâyet sayısında birinci olan Türkiye, geçtiğimiz yıl da bu birinciliği korudu. Başvuruların çoğu 15 Temmuz 2016 darbe girişimiyle bağlantılı. Özellikle ifade özgürlüğü ve adil yargılama hakkı ihlallerinin yaşanıyor. Türkiye açısından en kritik davalar ise Abdullah Öcalan’ın, Osman Kavala’nın ve Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın davaları. Bu davalarda yeni yılda yeni kararlar alınması bekleniyor. Bu noktada özellikle Osman Kavala davasının emsal olabilir,” derken, Ömer Madra da, “Osman Kavala bütün bu sorunların nedeni olduğu gibi sorunların çözümünün başlangıcı da olabilir,” yorumunu yaptı.
Gazze soykırımı üzerine Lahey Grubunun Filistin’i desteklediklerini açıklamasına değinen Cengiz Aktar, “Bolivya, Kolombiya, Küba, Honduras, Malezya, Namibya, Senegal ve Güney Afrika’dan oluşan Lahey Grubu, İlerici İnternasyonal (Progressive International) tarafından çağrılan toplantıda taahhütlerini açıkladılar; ‘Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından İsrailli yetkililer hakkında çıkarılan tutuklama kararlarını uygulamak, uluslararası hukuku ihlal etmek için kullanılma riskinin açık olduğu durumlarda İsrail'e silah, mühimmat ve ilgili teçhizatın sağlanmasını ya da transferini engellemek, üçüncüsü de İsrail'e askeri yakıt ve silah taşımak için kullanılma riski olan gemilerin limanlarına yanaşmasını engellemek’. Avrupa, Filistin’e karşı yek ses değil, Trump’ın reddi de büyük bir rol oynuyor. ABD halkın da Trump’ın arkasından sorgusuz inanarak geliyor ve bu çok vahim,” derken, Ömer Madra, Trump’ın güç tutkusu ve hüküm kurma ihtiyacı altındaki maddi zenginlik takviyesi gayesinden ve küresel bir Trumpizm olup olmadığının güncel olaylar üzerinden irdeleyip, Gazze ve ardından Kanada ile Meksika özelinde Trump direnişine değindi.
Son olarak kısa bir gündem turlaması yapan Cengiz Aktaş, 13 Şubatta Paris’te toplanacak Suriye zirvesi hakkında bilgi verdi. Britanya’da Brexit'ten bu yana yapılan neredeyse bütün oylamalarda Avrupa Birliği'ne geri girilmesi üzerine oy çıktığını ve Kanada’nın Danimarka ile paylaştığı sınırdan dolayı Avrupa Birliği'ne girebileceğini belirterek programı sonlandırdı.